MODERN ÇAĞIN ÇİÇEK ÇOCUKLARI

Sakarya'daki "Hippi house" adlı evi ziyaret eden muhabirimiz Nazile Akarsu, yaşadıkları yer ve yaşam biçimleri hakkında bilgi aldı. Evin kurucusu olan Halil Onay, “Sakarya’da bize başta ön yargılı davrandılar, ama sonradan sevdiler” dedi.

MODERN ÇAĞIN ÇİÇEK ÇOCUKLARI
MODERN ÇAĞIN ÇİÇEK ÇOCUKLARI
+20
Haber albümü için resme tıklayın

ÖZEL HABER-NAZİLE AKARSU

HER ŞEY ORTAK

Türkiye’de eşine çok fazla rastlayamayacağınız bir yer olan "Hippi house" Adapazarı İlçesi Maltepe Mahallesi’nde bulunuyor. Dört katlı olan binanın her odası geri dönüştürülmüş materyaller kullanılarak dekore edilmiş ve dünyanın dört bir yanından gelen sanatçıların iç dünyalarını yansıtıyor. Evi ziyaret edenler arasında resim, müzik, heykel gibi farklı sanat dallarında faaliyet gösteren yüzlerce gezgin var. Ve her biri eve kendi ruhlarından bir parça, sanatlarından bir numune bırakıyor. Dünyayı dolaşan insanların uğrak noktası olan "Hippi house" a gelen insanlar burada barınma ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Sabahtan uyanır-uyanmaz kura çekilerek evin içerisinde yapılacak işler bölüşülüyor ve herkes gün içinde sorumlu oldukları işleri yapıyor. Kimi yemek yaparken, kimi ev tadilatıyla uğraşıyor, kimi ise bahçe işleri ile. Yemek pişirildikten sonra yemeği yapan kişiler "food circle" diye sesleniyor ve herkesi yemeğe çağırıyorlar. Konuşma dili İngilizce olan evde hep beraber yemek yeniliyor, sohbet ediliyor, şarkılar söyleniyor, dans ediliyor.

“SPONTANE GELİŞTİ”

Bir sene önce bu yeri kuran Halil Onay, “Böyle bir yeri oluşturma fikri çok spontane gelişti. İsviçre’de Nihat Abinin yanında çalışıyordum. ‘Halil Sakarya’da babamdan kalma bir ev var, orayla uğramak ister misin?’ dedi. Ben de Türkiye’ye dönünce Sakarya’ya uğradım. Baktım bahçeyi kocaman otlar kaplamış, bakımsız durumda. Sonra baktım bina çok güzel ve kocaman. Ben de, ‘Abi burası çok güzel, değerlendirmeye müsait bir yer, ama bakımsızlıktan harabe olmuş. Ben dünyanın her yerinden arkadaşları çağırıp burayı toparlasak olur mu?’ dedim. ‘Abi tamam üç aylığına orası senin olsun’ dedi. Ben de dünyanın her yerinden arkadaşlarımı davet ettim, paylaşımlar yaptım. Gelen herkese kapım açık. Ben gittiğim her yerde misafir oldum ve o yüzden herkesi davet ettim. Aynı zamanda buraya da bir şeyler katmış oluruz diye düşündüm” dedi.

“YOLDA KALAN İNSANLAR İÇİN”

Onay, “Daha sonra bir sonraki formata geçtik. İsviçre’deki abi de yaptıklarımızı, verdiğimiz mücadeleyi görünce, ‘Daha fazla kalabilirsiniz’ dedi. Sonra burayı bir hostel gibi yaptım. Gelen insanlara oda kiraladım, buranın kendini geçindirecek parayı kazanmayı sağladım. Bir yandan da herkesin birbiriyle samimi olabileceği sıcak bir atmosfer yakalamaya çalıştım. Bir yandan da dünyayı gezerken, yolda kalan, girip ısınayım, sıcak duş alayım diyen herkese açık kapası olan bir yer oldu. Dostların gelip çay içip, muhabbet edeceği bir yer oldu. Parası olmayıp yolda kalan insanlar buraya gelirken, ellerinde ne varsa getiriyorlar. Hep beraber ortaklaşa yiyoruz. Gelen insanlar bahçeyle, evin tadilatıyla uğraşıyorlar. O şekilde eve katkı sağlıyorlar” ifadelerini kullandı.

“ÇARK KENDİNİ DÖNDÜRÜYOR”

Evin çarkının kendi kendine döndüğünü aktaran Onay, “’Evin geçimini nasıl sağlıyoruz? Faturaları nasıl ödüyorsunuz?’ diye sorarsanız, ben bilgisayar mühendisliği mezunuyum. web tasarım yapıyorum. Frilens çalışıyorum. O şekilde kendi gelirimi sağlıyorum. Onun dışında buraya her gelen insanın kattığı şeyler var. Her gelen insan, ‘Ben para vermesem de bir şeylere ufak bir destek olayım’ diyorlar. Buraya bir şeyler bırakıyorlar. Kimi ihtiyacı olmayan kıyafet bırakıyor. Kimi mutfak için bir şeyler getiriyor. Kimi ev tadilatıyla uğraşıyor. Çarkın dönmediği yerde, ben de devreye giriyorum, ama çoğu zaman kendi kendini idare ediyor” dedi.

“EVİ TAŞLADILAR”

Onay, “Sakarya’da böyle bir yeri kurarken çok zorlandım. Buranın insanı çok ön yargılı. Kulaktan kulağa aslı-astarı olmayan şeyleri deli gibi yayıyorlar. Ve insanlar bize karşı çok ciddi şekilde cephe alabiliyorlar. Sakarya’nın yerel bir internet sitesi, ‘Ayin yapıyorlar’ diye haber yaptı. Ondan sonra bize bir cephe almaya başladılar. Gelen misafirlerin yolunu kesmeye başladı insanlar. Bir de buranın cami imamı bizim hakkımızda bir vaaz vermiş. ‘Mahallede dinsizler var, çoluğunuzu-çocuğunuzu dışarı salmayın, dikkat edin’ demiş. Sonra çocuklar bizim evi taşlamaya başladılar. Sonra bütün camları değiştirmek zorunda kaldık” ifadelerini kullandı.

“HER DİNDEN İNSAN GELİYOR”

Onay, “Daha sonra buradaki insanlarla tanışmaya çalıştık, kendimizi anlattık. İmamı kolundan tutup çayımızı içmeye davet ettik. İmam geldi çayımızı içti, muhabbet ettik, derdimizi anlattık. Burada yaşadığımız şeyleri, insanların neden buraya geldiğini anlattık. Ben hiç param yokken dünyayı dolaştım ve yeni insanlar tanıdım, farklı kültürler keşfettim. İstedim ki insanlar kafalarındaki o dar kalıplardan çıkıp yeni kültürler tanısın. Böylece daha sıcak bir dünya, savaşların olmadığı bir dünya ortaya çıkar diye düşünüyorum. İmam, ‘İyi-hoş ama siz neye tapıyorsunuz?’ sürekli bu soruyu sordu. Buraya her inançtan insan geliyor. Ben Allah’a inanıyorum, ama buraya Katoliği de, Budisti de gelebiliyor. İmam ‘Siz iyi hoş insanlarsınız, ama yaşam tarzınız bize ters’ deyip gitti. Çarşıda masasına oturduğum insanlara kendimizi anlatmaya başladık. İnsanlar, ‘Siz onlar mıydınız, ama siz normal insansınız’ demeye başladılar” dedi.

“YAVAŞ YAVAŞ ALIŞIYORLAR”

Onay, “Sakarya bizim için çok zor oldu, ama yavaş yavaş insanlar anlamaya başladı. Yan taraftaki evde çok tatlı, çok iyi komşularımız var. Buradaki arkadaşlarımızla çok iyi anlaştılar. Hatta sarma sarmaya davet ettiler. Yabancı arkadaşlarımızı sarmaya gittiler. Onlar bize çay içmeye geliyorlar, ama kapıdan girmiyorlar. Duvardan atlayıp öyle geliyorlar. İnsanlar görüp laf etmesin diye kaçak olarak geliyorlar yanımıza. İnsanlar geçerken artık bize selam vermeye başladı. Artık yavaş yavaş bize alışmaya başladılar. Aslında biz Sakarya’nın tanıtımını da yapıyoruz. Sakarya neresi, nasıl bir yer çok fazla buraya bilmeyen insan var. İnsanlar en azından Sakarya’nın nerede olduğunu öğreniyorlar. Gelenler de Sakarya’nın doğasını çok seviyorlar. Ve tekrar tekrar Sakarya’ya geliyorlar. Bisiklet kulübüyle birlikte misafirlerimiz turlara katıldı, ama şu anda mevsimden dolayı çok fazla dışarı çıkamıyorlar. Bizim aslında istediğimiz şey gelen misafirlerimize Sakarya’yı gezdirip güzelliklerini göstermek, ama elimizde pek fazla imkan olmadığı için yapamıyoruz” dedi.

“UYUŞTURUCU KULLANMAK YASAK”

“Herkes buraya gelebilir, ama sürekli kalamaz” diyen Onay, “Gelip sıcak duşunu alıp, ısınıp, birkaç gün dinlenip yollarına devam ederler, ama sürekli kalmak isteyenler için belli başlı şartlarımız var. Yapılması gereken bir sürü iş var. Bunların bir şekilde ucundan tutulması gerekiyor. Burada kalmak isteyenlerin başımızın üstünde yeri var, ama ev için ve burada kalanlar için bir şeyler yapması gerekiyor. Tabii burayı sömürmeye çalışanlar da oluyor. Buraya gelenlerin hiç biri uyuşturucu kullanamaz, kullananlar bütün maddeleri dışarıda bırakıp öyle gelebilirler. Çünkü burada yaşayanların da güvenliğini düşünmek zorundayız. Buraya gelenler meditasyon, yoga yaparak kötü alışkanlıklarından vazgeçebiliyorlar ve her gün savunma sanatı dersleri veriyoruz. Yollarda insanlar kendilerini koruyabiliyorlar” ifadelerini kullandı.

28 Kas 2020 - 09:51 - Güncel


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.