EVLİLİK PROGRAMLARI DAHA MI ÖNEMLİ?

AFAD İl Müdürü Hüseyin Kaşkaş, “Bir afet olduğu zaman bütün televizyon kanalları afete odaklanıyor. Sonra tekrar evlendirme programlarına geri dönülüyor. Oysa ki her gün televizyonlarda afetlerle ilgili bir konu işlense, emin olun ki bir duyarlılık oluşacak” dedi.

EVLİLİK PROGRAMLARI DAHA MI ÖNEMLİ?
Haber albümü için resme tıklayın

ÖZEL HABER / NAZİLE AKARSU

AFAD İl Müdürü Hüseyin Kaşkaş, afet eğitimlerinde medyanın rolüne dikkat çekti

‘UNUTURSAK ÖLÜRÜZ’

İzmir’de meydana gelen deprem sonrasında tüm gazete ve televizyonlar afetin acı boyutuna odaklandı. Ancak her afette olduğu gibi, İzmir Depremi de bir süre sonra unutulacak gibi gözüküyor. AFAD İl Müdürü Hüseyin Kaşkaş, gazetemize verdiği röportajda bu trajik boyuta dikkat çekti. Afetlerin meydana geldiği zaman değil, her gün hatırlanması gerektiğine işaret eden Kaşkaş, bunun için de medyaya önemli görevler düştüğünü söyledi.

YARDIMA KOŞTULAR

Röportajımızın başında İzmir’de depreminde yapılan çalışmaları anlatan Kaşkaş, “AFAD olarak biz yaklaşık 20 kişilik bir ekip gönderdik. Diğer ekipler birlikte toplam 100 kişilik bir ekip İzmir’e gitti. Yerlebir olan Yılmaz Erdek Apartmanı’nda arama kurtarma çalışmalarına katıldık. Ekiplerimiz, 4 vatandaşımızı ve bir kediyi enkaz altından kurtardılar. Maalesef 9 vatandaşımızın da cansız bedenine ulaşıldı. Orada çalışan bütün ekiplerimize teşekkür ediyorum. Ekiplerimiz canla-başla çalıştılar” dedi.

‘YETERLİ BİLİNÇ YOK’

Hüseyin Kaşkaş, “Bizim ısrarla söylediğimiz bir husus var. Afetin üç aşaması var; afet öncesi, sırası ve sonrası. Bu üç aşama çok önemli. Afet öncesinde afet risklerini belirlemek, tedbir almak, olası bir afette can ve mal kaybını en aza indirmek, afet sırasında afete hızlı ve etkili müdahale etmek, sonrasında da bozulan hayatın kısa sürede normale dönüşmesini sağlamak. Türkiye sırasında ve sonrasında müdahale adına dünyanın en iyi ülkelerinden biri. Biz göğsümüzü gere gere bunu söyleyebiliriz. Peki, bu yeterli mi, asıl mesele bu. Biz bunun kesinlikle yeterli olmadığı kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.

‘HEP HATIRLAMALIYIZ’

“Aslolan afet öncesidir” diyen Hüseyin Kaşkaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nedir afet öncesi? Riskleri belirlemek ve tedbir almak. Bu sadece devletin, kurumların, kuruluşların alacağı tedbirlerle mücadele edilecek bir husus değildir. Bu topyekün bir mücadeledir. Bunun adı seferberliktir. Her vatandaşa, her aileye, her kuruma görevler düşüyor. O bakımdan vatandaşlarda afet öncesi bilinci oluşması gerekiyor. Biz vatandaş olarak afet olduğu zaman afeti hatırlamayacağız. Bir afet olduğu zaman bütün televizyon kanalları afete odaklanıyor. Sonra tekrar evlendirme programlarına geri dönülüyor. Oysa ki her gün televizyonlarda afetlerle ilgili bir konu işlense, gündeme gelse vatandaşın, kurumların yapması gerekenler gündeme gelse emin olun ki bir duyarlılık oluşacaktır.”

‘BİLİÇLİ DEĞİLİZ’

Kaşkaş, “Toplumda afet öncesi bilinci konusunda o kadar iyimser değiliz. Vatandaşlarımızın da afet farkındalığı bilinci iyi değil. İnsanlara afet bilinci aşılamamız gerekiyor. Vatandaş olarak ev alırken veya kurumlar olarak ilk önce düşünmemiz gereken o yerin afetselliği yani depreme karşı durumu nedir? Sel, su baskınlarına, heyelana karşı durumu nedir? Burada dikkat etmemiz gereken iki şey var; yapısal unsur ve yapısal olmayan unsurlar. Yapısal unsurlar; binalarımız fay hattı üzerinde olmayacak, deprem yönetmeliğine uygun yapılacak, sel ve su baskını olabilecek dere yataklarına yapılmayacak ve heyelan bölgesinde olmayacak. Biz bunlara uyduğumuz zaman yapısal olarak bir sıkıntı yaşamayız. Aslında dünyayı yeniden keşfetmeye çok fazla süslü püslü cümle kullanmaya, bu konularda profesör olmaya çok da gerek yok. Durum belli, yapıları uygun yerlere yapacaksın” şeklinde konuştu.

VATANDAŞA DÜŞEN GÖREVLER

İkinci unsur olarak saydığı yapısal olmayan etkenler hakkında ise Kaşkaş, “1999 depremin istatistiki sonuçlarına bakıldığında ölümlerin yüzde 3, yaralanmalarında yüzde 53 maalesef evdeki eşyalardan kaynaklanmıştır. Vatandaşlar evlerindeki eşyaları sabitlemeli. Bunlar çok zor şeyler değil, bunlar yapılırsa afet durumunda yaralanmalar azalacaktır. Diğer bir husus evlerde en sık rastladığımız afet türlerinden bir tanesi de yangın. Yangınların çoğu prizde unutulan fişler yüzünden meydana geliyor. Yangın dediğimiz olay 2 dakikada oluyor. Şuanda sorsak 100 evden kaç tanesinde yangın söndürme tüpü var? Afet herkese dokunuyor, onun için de herkesin tedbirini alması gerekiyor. Evimizde yangın söndürme tüpü, deprem çantası olması gerekiyor. Depremin ilk 72 saati çok önemli ve bu ilk 72 saate ihtiyacımız olan asgari malzemelerin afet çantamızda olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘AFET AİLE PLANI’

Her ailenin kendi afet planlamasını yapması gerektiğini söyleyen Kaşkaş, “Evlerimizde bulunan elektrik, su, doğalgaz saatinin nerede olduğunu evdeki herkesin bilmesi gerekiyor. Çünkü afetlerden sonra ikincil afetler dediğimiz afetler meydana geliyor. Toplanma bölgelerini konusunda iki önemli husus var. Birincisi; eğer varsa evinizin yakınındaki bir alanı aile olarak belirleyin. Biz buna afet aile planı diyoruz. Her aile bir afet planı yapmalı. Bir afet olduğu zaman ‘Nerede toplanırız, ne yaparız?’ diyen acaba kaç tane aile var? Akşamları evde otururken dizilere biraz ara verip ailelerimizle afet planlaması yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

TOPLANMA ALANLARI

AFAD İl Müdürü Hüseyin Kaşkaş, röportajımızın devamında birçoğumuzun ismini duyduğu ama yerini bilmediği toplanma alanları hakkında bilgiler aktardı. Yerel yönetimlerle yaptıkları çalışmalarla her mahallede toplanma alanları belirlediklerini belirten Kaşkaş, “Vatandaşlarımız kendilerine en yakın toplanma alanını e-devletten TC kimlik numarası ile öğrenebilir. Toplanma alanlarının bilgisini mahalle muhtarlarına da dağıttık. Biz canımızın dışında her şeyi A’dan Z’ye düşünüyoruz, ama maalesef canımızı unutuyoruz. Can yoksa evinin, eşyalarının kalitesi, pahalılığı bir işe yarar mı? Para ile aldığımız ev bize mezar olmamalı. Para vererek aldığımız eşyalar bizi öldürmemeli. Önce canla ilgili bütün tedbirleri almalıyız. Tedbirleri aldığımız takdirde olacak olan bir afetten etkilenmeyiz. Afet öncesi tedbirler noktasında toplum, kurum ve kuruluşlar olarak çok iyi nokta değiliz. İlimiz birinci derecede deprem bölgesi; ayrıca sel ve su taşkınları yönünden afet görüyoruz. İlimizde öncesi yapılması gerekenler konusunda gerideyiz maalesef” ifadelerini kullandı.

‘AFAD GÖNÜLLÜSÜ OLALIM’

Açıklamalarının devamında tüm vatandaşları AFAD gönüllüsü olmaya davet eden Kaşkaş, “Dünya afetlerde yardım konusunu gönüllük esasında çözmüş. AFAD gönüllülük konusuna çok önem veriyor. Bu anlamda AFAD başkanlığı bünyesinde gönüllü daire başkanlığı kuruldu. Bizim AFAD olarak ilkemiz ‘afetlere sıfırıncı dakikada müdahale’ dir. Diyelim ki evde otururken çocuğunuzun boğazına bir şey kaçtı buna ilk müdahaleyi kim yapacak, o anda yanında olan kişi kimse o yapacak. Sıfırıncı dakikanın anlamı budur. Peki, o kişi bu müdahaleyi nasıl yapacak bunun eğitimini alması gerekiyor. Her evde bir gönüllü olması gerekiyor. Gönüllü ol, bir hayat kurtar. Ama önce kendi canını kurtar. Herkesin gönüllü olması, afet farkındalık eğitimi alması, ilk yardım ve hafif arama-kurtarma eğitimi alması demek. Evrak üzerinde gönüllü olmak yeterli değil. Vatandaşlar AFAD’ın sitesine girdiği zaman önce online gönüllü olabiliyor. Sakarya’da sistemimize kayıtlı 2 bin 796 gönüllümüz var. İzmir depreminden sonra da gönüllü olmak isteyenlerde bir artış var. Bu da bizleri ziyadesiyle memnun ediyor. Sizin vasıtanızla da tüm vatandaşlarımızı AFAD gönüllüsü olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

09 Kas 2020 - 09:34 - Güncel


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.