Bayram kazılan zaferdir, kutlamadır. Sabrını göstermediğimiz ve mücadelesini vermediğimiz eylemlerin bayramı olmaz. Bu bayram ne kazandık, ne kaybettik muhasebesini yaptık mı?
İçimizde bir buruk hüzün. İnsan sevdiğine elveda diyemez. Nefsi terbiye edici hocamız, ilâhi huzura varışımızın referansı ve dualarımıza meleklerin amin dediği,
kur'an'ı kerimi bize müjdeleyen Ramazan ayı.
Ramazân'ı şerifi hakkıyla ihya edebildiysek, orucun sadece açlık değil manevi arınma olduğunu İdrak edebildiysek,
aşımızı ihtiyaç sahibi kardeşimizle paylaşabildiysek,
Reyyan kapısından girmeyi hak ettiysek...
O zaman ahiretimiz bayram olmuş demektir.
Bayram sabahı sevdiklerinle kucaklaşabilmek, yaşının rakamlarına inat içinde ki çocuğa bayram coşkusu yaşatabilmek ve o heyecanı hiç kaybetmemekte bayramdır.
İki yıl aradan sonra virüsün bizi azat etmesiyle kaldığımız yerden devam edeceğimiz bayramlarımıza, farkındalık ve farklılıklarla başlayalım. Sıradan gelen her şeyin ne kadar değerli olduğunu anladığımız o süreçten ders alıp, değerlerimize sahip çıkalım.
Şeker toplamaya gelen çocukların zile basışı, rutin gibi görünen ve sıkıcı gelen bayram ziyaretlerinin ne kadar kutsal olduğunu anladık. Mis gibi aş kokan tatları paylaşmanın bereket olduğunu, ikram ettikçe ilâhi rızayla, ikram edilen olduğumuzu unutmayalım.
Organik bayramlardan, suni şeker tadındaki bayramları yaşar olduk.
Sahi bizim samimiyet dolu, muhabbet içeren, misafirperver, coşkulu bayramlarımıza ne oldu.
Çocukların haftalar öncesinden bayramlık giyme heyecanından sabah olmak bilmeyen arefe gecelerine.
Mis kokulu evlerden baklavası, aşı pişen mutfaklara, kapıları ardına kadar açık olan kolonya kokulu misafirperver hanelere, lokumu yanında kırk yıl hatırı olan kahve lezzetinde ki sohbetlere, el öpmenin bir mendil ve harçlıktan daha fazlasını hak ettiğine inanarak, gözlerdeki tebessümü görerek büyüyen çocuklar neredeler.
İnancımıza, âdetlerimize dair ne varsa köreltmeye ve tüketmeye başladık. Örnek olamadığımız nesillerden nasıl bayram kutlamalarını bekliyoruz? Bulunduğu kabın şeklini alan evlatlarımızdan güzel bir şekil bekliyorsak, evvelâ kendi kalıbımızı sağlam tutalım. Aksi halde örf ve âdetini bilmeyen nesilden, cam kenarında yol gözleriz.
Şefkat ve merhametle öpülen ellerin, samimiyet dolu kucaklaşmaların yerine, toplu mesajlara sığdırılan bayramlaşmalar yaşar olduk.
Bayramları özüne bağlı kalarak organik yaşayalım.
Sevgiyle hayırlı bayramlar.
Yorum yazarak Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.