GEÇ KALINMIŞ DOĞRULAR

Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım."

Şuara Suresi, 168. ayet:

Sayın Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş beyin Cuma Hutbesi, biz iman etmişlerin gönüllerine su serpti mutlu olduk.

Aynı günlerde ülke bir yerlerden düğmeye basılmışçasına, sosyal medya üzerinden derin bir algı operasyonuna maruz bırakıldı.

Sosyal medyanın imkânlarını kullanarak etki etmeye çalışan ibnelerle salgın hastalıklı günlerde, sıkıntılı bu süreçte meşgul olmak, eminim ki,

Halkın moralinin bozulmasına, tepkisine sebep olmuştur.

Diyanet işleri başkanlığının bir an önce özerk bir yapıya kavuşturulması elzem hal almıştır.

Siyasi fikriyattan uzak, tüm halkın/mezhep ve meşreplerin diyaneti olma yolunda değişimin acilen sağlanması gerekmektedir.

Sayın Diyanet işleri başkanımız,

Şahsi fikriyatını bizlere aktarmamıştır!.

Sayın Erbaş, bizlere Yüce Allah’ın değişmez emir ve yasaklarını hatırlatmıştır!..

Hadisenin buraya kadar olan kısmında hiçbir sorun yoktur, asıl sıkıntı neden göreve geldiği günden beri bu doğruları böylesine aleni bir biçimde söylemediğidir.

İşte tamda bunun için diyoruz ki, acilen diyanet işleri özerk olmalıdır.

Bu sayede iktidarda hangi parti olursa olsun, toplumun ihtiyaçlarına göre olan fetvaların özgürce verilmesine mani durumlar ortadan kalkmış olur.

Bu gün ülke gündemini meşgul eden bu sapkınların Dünyada ki merkezi Hollanda’dır

Yani tüm Dünyadaki sapkınlar tek merkezden yönetilmektedir.

Maalesef bu sapkınlar 1.Ağustos 2014 de, Türkiye Büyük Millet Meclisinin siyasi partilerinin firesiz oylarıyla kabul edilerek yürürlüğe giren İstanbul sözleşmesi sayesinde, Türkiye’de özgürce hareket alanı kazanmış oldular.

Biz bu sütunlardan 22.12.2019 tarihinde ’’İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İPTAL EDİLMELİDİR’’ diye hem hükümet yetkililerine, hem devlet yetkililerine, hem de siz aziz halkımıza seslenmiştik.

O günlerde bazı kendini bilmezler bizleri gericilik ve cağ dışı davranmakla itham etmişti.

Geldiğimiz an itibariyle ne kadar doğru söylediğimiz bir kez daha ispat olmuş, biran insan olarak keşke 2014 yılında medeniyetsiz Avrupa birliğine gireceğiz diye bu hataya düşmeseydik deyi veriyoruz.

Bu gün, bu sapkınları idare ve sevk edenlerin Şişli Belediyesi ve Kadıköy Belediyesi olduğunu öğrenmekteyiz.

Bu sapkınları himayesinde barındıran belediyelere çok sert çıkış yapan Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Perinçek,

Parasal yardımlarla desteklenen bu guruplara dikkat edilmesini söylemektedir.

Düne kadar ülkemizi 3. Dünya ülkesi gören medeniyetsiz Avrupa’nın bu gün, görünmez bir virüsle ne kadar biçare kaldığı ortadadır.

O günlerde girmek için uğraş verdiğimiz medeniyetsiz Avrupa’nın dayatmalarıyla kabul ettiğimiz İstanbul sözleşmesinin acilen iptal edilmesi gerekmektedir.

Ceddimiz Osmanlı bu tip sapkın eğilimleri, tedavi ederek topluma kazandırmıştır.

Aynısını yapmalıyız, aile kurumunu bu tip salgınlardan korumalıyız.

Erkeğe yasal olarak aile reisliğini tekrar geri vermeliyiz.

Toplumdaki yozlaşmalar, Türk ailesinin üzerine karabasan gibi çökmüş, kadın cinayetleri tavan yapmış.

Aileler birer birer dağılmaya yüz tutmuş, tüm ülke anne ve babalarından ayrı kalmış çocuklar ve dramlarıyla uğraşmaktadır.

Hatırlayınız Türk ailesini tarumar eden sözleşmenin yasalaşmasından hemen sonra,

Eşcinsellerin önünü açan LGBTİ Derneği’nin kurulmasına izin verildi.

Hatta erkek erkeğe iki kişinin yaptığı evlilik televizyonlarda haber oldu.

Ne oluyordu?

Dünyaya öncülük yapmış bir ülke nereye götürülmek isteniyordu?

Aile yapımızı dinamitlemek için yapılan bu rezillikler Türkiye’de nasıl yer bulabiliyordu?

Türkiye toplumu Batı’dan farklıdır.

Huzur ve barışımız için bazı konularda Batılılarla işbirliği yapılabilir; fakat kimliğimizden taviz veremeyiz.

Biz, Batı’dakinden daha özgün, insanî değerlerle iç içe, manevî zenginliği olan bir aile ve toplum anlayışına sahibiz.

"Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" Türk İslam gelenek ve görenekleriyle asla, kata örtüşmemektedir!

Cinsiyet sapmalarına, ailenin dağılmasına engel olmak adına bu sözleşmenin acilen iptal edilip, Türk-İslam gelenek ve göreneklerine uygun yeni bir kanunun yapılmasını, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyden, TBMM’den saygıyla, hürmetle arz ederim.

Selam ve Dua İle

Ne Zaman İnsan Oluruz

’’ ecnebi kaşığı ile Türk yoğurdu yenmeyeceğini anladığımızda’’

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Osman Karataş - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.